Temel
hak ve özgürlükler hak sahibinin kullanım usulüne göre üçe ayrılır;
- İzin usulü
- Bildirim usulü
- Serbestlik usulü
Belli bir takım haklar vardır ki anayasa o
haklarımızı kullanmamız için belli makamlardan izin almamızı önşart kabul eder.
Genellikle kamu düzeni ve toplum açısından izinsiz bir şekilde kullanılması
tehlike doğuracak olan haklar için bu usul getirilmiştir. Örneğin seyahat
özgürlüğüne hepimiz sahibiz. Mülkiyet özgürlüğüne de hepimiz sahibiz. Kendi
mülkiyetimiz olan bir araçla seyahate çıkabiliriz. Fakat bu aslında izin
usulüne tabi olan bir hakkımız. Yani kullanmak için öncesinde belli bir ruhsata
ihtiyaç vardır. Bu, toplumu genel bir tehlikeden korumak alıkoymak için yapılır.
Bu yüzden izin usulüne önleyici sistem de denir. Herhangi bir tehlikenin henüz
ortaya çıkmadan önlenmesini hedef aldığı için bu isim uygun görülmüştür.
Bazı haklar ise izin usulüne tabi değildir
ama idareye haberdar etmemiz gerekir. Bu haklara da bildirim usulüne tabi
haklar diyoruz. En klasik örneği toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı.
Bunun için herhangi bir makamdan izin almamıza gerek yoktur ama bu onları
haberdar etmeyeceğimiz anlamına da gelmez. En az 48 saat önceden toplantıyı
düzenleyeceğimizi, ne adına düzenleyeceğimizi ve nerede düzenleyeceğimizi
toplantıyı düzenleyeceğimiz yerdeki en yetkili idari makama bildirmemiz gerekir.
Bu bildirimi yapmazsak hakkımızı kullanamayız. Bu, hakkın asli şartlarından,
aradığı özelliklerden birisidir. Eğer bu bildirimi yapmadan toplantı ve gösteri
yürüyüşü düzenlemişseniz o zaman bu, anayasa kapsamındaki toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkı olarak nitelenmez, kabul edilmez.
Bildiriyi alan idari amir bu hakkın
kullanılması yani toplantı ve gösteri yürüyüşünün gerçekleştirilmesinde ki amire
verilen bildirimi reddedemez. Ancak belli sebeplerden dolayı erteleyebilir. Burada
olağan dönemlerden bahsediyoruz. Olağanüstü dönemlerde tamamen iptal etme
yetkisi vardır.
Bazı haklar ise hem izin talebinde bulunmadan hem de herhangi bir bildirimde bulunmadan kullanılabilir. Doğrudan hiçbir
makamdan izin istemeden ya da haberdar etmeden kullanabileceğimiz haklarımız
var. Bunlarda serbestlik usulüne göre kullandığımız haklardır. Ama bu haklar
sorumluluğun tamamen bizim üzerimizde olduğu haklardır. Yani o haklarımızı
kullanmamız sonucunda bundan başkaları zarar görürse, başkalarının hakları
ihlal edilirse bu hakları ihlal edilen kişilerin zararını tazmin etmekle yükümlüsünüz.
Örneğin kitap yazmanın önünde herhangi bir izin ya da bildirim usulü şartı yok.
Herkes düşüncesini açıklama özgürlüğü kapsamında kitap yazıp bunu yayımlatabilir.
Fakat o kitapta herhangi bir kişiye şeref ve haysiyetini zedeleyecek şekilde
hakaret bulunmuşsa, o kişinin kişi hürriyetini maddi ve manevi varlığını zedelediğiniz
için yani bir hakkı ihlal ettiğiniz için, bu zararı tazmin etmekle yükümlü hale
gelirsiniz. Sorumluluğu doğrudan sizin üzerinizde olur. Bu yüzden serbestlik
usulüne bağlı haklar aslında düzeltici sisteme tabi olan haklardır. İzin usulü
için önleyici sistem denilmektedir. Serbestlik usulünün diğer ismi de düzeltici
sistem’dir.
Yorumlar
Yorum Gönder